[vc_row][vc_column][vc_column_text]Seasons & Stories’i kurmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?
Tekstil ve organizasyon sektörlerinde uzun yıllar yönetici olarak çalıştıktan sonra vintage parçalarla iç içe geçen dört yılın sonunda daha spesifik vintage parçalara yoğunlaşma kararı aldım. Bu süreçte aksesuarlar hep en çok ilgimi çeken parçalardan olmuştu.
Seasons & Stories kurulalı bir yıl oldu. Çok yeni ama ayakları yere çok sıkı basan bir marka. Şu anda Türkiye’nin en iyi vintage kostüm mücevher koleksiyonuna sahibiz. İlk başladığım günden bu yana çok yol kat ettik ama ilk günden beri titizlikle ve heyecanla en özel parçaları bir araya getirme fikrimiz hiç değişmedi.
Markanın konsepti ve felsefesi nedir?
Felsefemiz “Geçmişin hikayelerinden, yeni hikayeler yaratmak”. Seasons & Stories markası altında olağanüstü titizlikle seçtiğimiz parçalar benim için sadece tutku olmaktan çıkıp çok geniş kitlelere ulaşabilecek bir iş alanına dönüşüyor. Sürdürülebilir modayı savunan, vintage ve ikinci el en iyi kondisyonda moda parçalarını yeni sahipleriyle buluşturmayı hedefleyen Seasons & Stories, markanın isminden de anlaşılacağı gibi modaya değer katan her bir parçanın hikayesi olduğunu savunuyor ve bu parçaların dönemleri ve hikayelerini barındıran bir yaşam tarzını anlatıyor. Çıkış noktamız; özel parçaları özel insanlarla buluşturmak. Bu sebeple çok nadir vintage aksesuarlara seçkimizde yer veriyor ve bu tutkumuzu yeni yüzlerle paylaşıyoruz.
En çok hangi dönemleri seviyorsunuz?
Özellikle Art-deco ve mid-century dönem beni çok etkiliyor. Tasarım fikri, kullanılan materyaller, ince işçilikler koleksiyona dahil ettiğim parçaların da öne çıkan özelliklerinden. Ama yaşamak istediğim dönem hangisi diye sorarsan tabii ki 70’leri tercih ederim. Hem modada hem aksesuarda çığır açan bir dönem.
Nerelerden parçalar topluyorsunuz? Nasıl bir çalışma sürecin var?
Koleksiyon seçimleri, seçilen tasarımların gruplandırılması, markalı parçaların sezonlarının ve anonim parçaların dönemlerinin belirlenmesini çok detaylı bir süreç. Dünyanın her yerinden, tam bir hazine avcısı gibi dolaşarak ve araştırarak bulduğum parçalar seçkiye dahil oluyor. Showroom ve satış sonrası yönetiminden sorumlu bir ekip, online alışveriş sitemiz seasonsandstories.com’dan sorumlu ayrı bir ekip yer alıyor.
Yurtdışında en çok ziyaret ettiğim şehirler Paris ve New York. Bunların dışında Almanya, Hollanda ve İtalya’da birçok şehir her zaman radarımda. Her yurtdışına gittiğimde uğramaktan keyif aldığım yerler arasında; Paris’te Palais Royale’deki Didier Ludot var. İçinde saatler geçirmeyi, Saint Germain’in ara sokaklarındaki küçük vintage butiklere her gittiğimde uğramayı, New York’ta flea marketlarda dolaşmayı çok seviyorum. Tabii ki bunların dışında her gittiğim yerde vintage avını sürdürmeyi de ihmal etmiyorum. Ve ayrıca özel olarak aradığım hem arşive hem de koleksiyona dahil etmeyi hayal ettiğim parçalar var. Bunlar için de ekstra bir heyecanla çalışıyorum.
Her bulduğum parçanın özelliklerini ayrıntılı bir şekilde araştırıyorum. Seçkimizde yer alan çoğu parçanın sezonundan, döneminde kimlerin kullandığına kadar detaylı bilgiye sahibiz. Sürekli araştırma halindeyim. Her parça ayrı bir moda tarihi hikayesi barındırıyor diyebiliriz. Her hafta düzenli ziyaret ettiğim kitapçılarda modayla ilgili tüm yayınları inceliyorum. Birçok ayrıntılı yayını da satın alıp çalışıyorum.
En değerli vintage parçanız hangisi?
Bu sezon koleksiyonumuza eklediğimiz ve beni en çok heyecanlandıran parçaların başında Yves Saint Laurent ve Christian Lacroix aksesuarlar geliyor. Özellikle Yves Saint Laurent vintage güneş kolye kalbimin daha hızlı çarpmasına sebep oluyor. 1980’lerde Robert Goossens tarafından Yves Saint Laurent için tasarlanan kabartmalı güneş şeklinde bu kolyenin aynısını geçtiğimiz aylarda Giovanna Battaglia’da gördük. Ve bir diğeri de Barbara Berger koleksiyonuyla birlikte Metropolitan Müzesi’nde 2013 yılında sergilenmişti. Bunun yanı sıra Christian Lacroix’nın 1990’larda couture koleksiyonları için tasarladığı küpeler de seçkimizin eşsiz parçaları arasında yer alıyor.
En çok hangi urunler talep görüyor?
Bu aralar en çok viktoryen döneme ait köstek zincirlerinden oluşan kolyeler ve her zaman olduğu gibi Chanel, Yves Saint Laurent ve Christian Lacroix parçalar ilgi görüyor.
Vintage takarken nelere dikkat etmeli?
Bir beyaz t-shirt ya da kaşmir kazak ve jean pantolon ile her çeşit vintage takıyı kombinleyebilirsiniz. Sadece dikkat etmeniz gereken en önemli konu, vintage aksesuarları kullanırken belli bir dönemden fırlamış gibi görünmemek. Hiç birimiz günlük hayatımızda kostüm balosuna katılıyormuş gibi görünmek istemeyiz.
Vintage parcalar nasil saklanir? Nelere dikkat etmek gerekir?
Vintage aksesuarları saklarken nemi engelleyecek takı kutuları içinde muhafaza etmek çok önemli. Aksi takdirde uzun süre kullanmadığınız bir aksesuarınızı yeşermiş halde bulabilirsiniz.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_single_image image=”2722″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517062539{margin-bottom: 30px !important;}”][vc_single_image image=”2724″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517173608{margin-bottom: 30px !important;}”][vc_single_image image=”2725″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517214320{margin-bottom: 30px !important;}”][vc_single_image image=”2726″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517257056{margin-bottom: 30px !important;}”][vc_single_image image=”2727″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517300288{margin-bottom: 30px !important;}”][vc_single_image image=”2723″ img_size=”full” css=”.vc_custom_1518517126130{margin-bottom: 30px !important;}”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][/vc_column][/vc_row]